Yarı saydam Karya mermeri ve heykeltraşların ince el işçiliği, 600 yıl boyunca Afrodisias’ a şöhret ve zenginlik getirdi… Lawked Sarcophagi gibi gezgin tacirler sayesinde Afrodisias’ lı heykeltraşların ünlü Afrika’ ya, Bizans’ a, Ürdün’ e ve hatta Roma’ ya dek yayıldı; yaptıkları büstler ve heykeller lüks villaları süsledi.
Yıllar geçmesine rağmen Afrodisias hiçbir zaman yok olmadı. Ünü efsaneleşti… Bugün ise anıtları ve heykelleri, değerli bağışlar ve sponsorluklar sayesinde, arkeleoglar tarafından restore ediliyor ve yeniden hayat kazanıyor.
Kazı çalışmalarının 30 yıl boyunca başkanlığını yürüten merhum Kenan T. Erim burayı “Aşık oldum!” sözleriyle tanımlamıştır… Günümüzün en önemli Greko-Romen sitlerinden biri olan Afrodisias’ ın keşfedilerek varlığını sürdürmesini onun enerjisine, kararlılığına ve özverilil bağlılığına borçluyuz.
Kenan T. Erim’ in New York Üniversitesi himayesinde süregelmiş çalışmaları, National Geographic Topluluğu’ ndan, The Lucins’ den N.Litanes Vakfı’ndan, Dumbarton Oaks’dan, Türkiye’ deki Amerikan Araştırma Enstitüsü’ nden, Türk Bakanlıkları’ ndan ve Kenan Erim’ in Paris, New York ve İstanbul’ da kurduğu Afrodisias Dostları’ ndan çok değerli destekler görmüştür. Bugün, çalışmaların devamı yine New York Üniversitesi himayesinde; Oxford Üniversitesi Lincoln Kürsüsü’ nde Klasik Arkeoloji ve Sanat Profesörü olan Prof. R.R.R. Smith ile New York Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü’ nde Prof. Christopher Ratte’ nin ortak yönetimi altında sürmektedir.
Roma istilalarının hikayelerini mitolojilerle bütünleyerek anlatan 70 adet mermer rölyefin restorasyon ve koruma çalışmaları da oldukça ileri bir aşamaya ulaşmıştır.
Afrodisias tarihi hazinesi, kuşkusuz, gelecek nesillere kalacak olan en değerli miraslardan biri… Sitin muhteşem güzelliğinin uygun bir çevre düzenlemesi ile pekiştirilmesi ve Yeni Müze Binası’ nın inşası ile birlikte Greko-Romen sivil hayatı olanca canlılığıyla gün ışığına çıkacak… Biz, paha biçilmez buluntularla dolu Afrodisias’ ın ününü yaşatmayı bu eşsiz kültür hazinesini bir kez daha insanlığa kavuşturmayı görev biliyoruz. Yeni Müze Projesi ile Afrodisias tarihi bu kez 21.yüzyılda yaşanacak tüm toplumlar için benzeri bulunmayan bir tarih klavuzu olacak.